Güney Kıbrıs’ta Geri Dönüşlerde Artış: Sığınmacılar Nakit Teşvikle Ülkelerine Dönüyor
Tabipler Birliği’nden Dünya Çevre Günü Mesajı: “Plastik Kirliliği ve Çevresel Tehditler İnsan Sağlığını Doğrudan Etkiliyor”
05.06.2025 - Perşembe 10:34
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB), 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, bu yılki temanın “Plastik Kirliliğine Son Ver – Doğaya ve Sağlığa Sahip Çık” olduğunu hatırlatarak, çevre sorunlarının yalnızca ekosistemi değil, insan sağlığını da ciddi biçimde tehdit ettiğini vurguladı.
“Çevre Sorunları Sadece Plastik Değil”
Açıklamada, KKTC’de yaşanan çevresel sorunların plastik kirliliğiyle sınırlı kalmadığına dikkat çekildi. Teknecik ve Kalecik santrallerinden çıkan arıtmasız emisyonların hava kirliliğine yol açtığı, bunun da başta akciğer ve kalp-damar hastalıkları olmak üzere birçok sağlık sorununa neden olduğu belirtildi. Bu kirliliğin yalnızca insanları değil, bitki örtüsü ve deniz yaşamını da olumsuz etkilediği ifade edildi.
Taş Ocakları, Hava ve Toprak Kalitesini Tehdit Ediyor
Taş ocaklarında yapılan kontrolsüz patlatmalar ve toz emisyonları, hem solunum yolu hastalıklarını tetikliyor hem de tarımsal alanlar ve ormanlara zarar veriyor. Açıklamada, bu faaliyetlerin su kaynaklarını kirlettiği ve halk sağlığını tehdit ettiği kaydedildi.
Mikroplastikler Sağlığı Tehdit Ediyor
Plastik atıkların doğaya sızarak toprağa, denize ve besin zincirine karıştığı; bu yolla bağışıklık sistemi, hormon dengesi ve doğurganlığı tehdit ettiği belirtilirken, bu alanda somut adımlar atılmadığı ve yasaların gerektiği gibi uygulanmadığına işaret edildi.
Plansız Yapılaşma ve Kanalizasyon Sorunu
Kentlerdeki plansız yapılaşmanın yeşil alanları yok ettiği, altyapı eksikliği ve yetersiz kanalizasyon sistemleri nedeniyle atıkların doğrudan denize bırakıldığı, bunun da hem ekosistemi tahrip ettiği hem de halk sağlığını riske attığı vurgulandı. Bu sorunların çözümü için entegre kanalizasyon sistemleri ve mevcut altyapının modernize edilmesi gerektiği belirtildi.
Ulaşım ve Ormansızlaşma Alarm Veriyor
Motorlu taşıt kullanımındaki artış ve denetim eksikliği nedeniyle egzoz gazı salınımının yükseldiği, karbon ayak izinin azaltılması için toplu taşımanın teşvik edilmesi ve düşük emisyonlu araçlara geçişin yaygınlaştırılması gerektiği ifade edildi. Ayrıca ağaçlandırma eksikliği ve ormanların korunamaması nedeniyle çam kese böceği istilası ve yangın riskinin arttığına dikkat çekildi.
Tarımda Pestisit, Suda Kirlilik, Tütünde Tehlike
Açıklamada, tarım alanlarında bilinçsiz pestisit kullanımının halk sağlığını tehdit ettiği, kalıntıların besin zincirine karıştığı ve gıda güvenliği açısından risk oluşturduğu belirtildi. Biyolojik mücadele yöntemlerinin teşvik edilmesi, pestisitlerin denetlenmesi ve düzenli gıda analizlerinin yapılması gerektiği vurgulandı.
Ayrıca, su kaynaklarının tuzlanma ve kirlilik riskiyle karşı karşıya olduğu, göletlerin, sulak alanların ve içme suyu kaynaklarının korunması, analizlerin ise düzenli ve şeffaf biçimde kamuoyuyla paylaşılması gerektiği kaydedildi.
Sigara ve elektronik tütün ürünlerinin de bireysel sağlığın yanı sıra çevreye zarar verdiğine dikkat çekilen açıklamada, sigara izmaritlerinin en yaygın toksik çevre atıklarından biri olduğu ifade edildi.
Çözüm İçin Somut Politikalar ve Toplumsal Sorumluluk
KTTB, çevre ve insan sağlığını birlikte ele alan bütüncül bir çevre politikası oluşturulması çağrısı yaparak şu önlemleri önerdi:
- Teknecik ve Kalecik santrallerinin doğa dostu sistemlere dönüştürülmesi
- Taş ocaklarının sıkı şekilde denetlenmesi
- Plastik kullanımının sınırlandırılması ve geri dönüşüm sisteminin kurulması
- Kanalizasyon altyapısının modernize edilmesi
- Egzoz emisyonlarının azaltılması
- Ormanların korunması ve ağaçlandırmanın yaygınlaştırılması
- Pestisit denetimi ve gıda analizlerinin artırılması
- Su kaynaklarının korunması ve analizlerin şeffaf paylaşımı
- Tütün ürünlerine karşı etkin mücadele ve yasa uygulamalarının sıkılaştırılması
“Çevreyi Korumak, Sağlığı Korumaktır”
Açıklamanın sonunda şu ifadeler yer aldı:
“Çevreyi korumak, sağlığı ve ekosistemi korumaktır. Bu bilinçle hareket etmeyen hiçbir yönetim anlayışı geleceği inşa edemez. Sağlıklı ve yaşanabilir bir gelecek için hepimize büyük sorumluluk düşüyor.”