Ertuğ uyarılarda bulundu: Hileli paketlere alet olmayız!

Emekli diplomat, eski müzakereci Osman Ertuğ, BM Genel Sekreter Yardımcısı Dicarlo’nun bugün liderlerle yapacağı görüşmeye ilişkin uyarılarda bulundu.

4+4 tuzağı… Rum tarafının Cumhurbaşkanı Tatar’a yeni geçiş kapıları için sunduğu 8 maddelik önerinin, değiştirildiğini belirten Ertuğ, “Önce ‘bölünemez’ dediler, sonra 4+4 olarak değiştirdiler. Böyle hileli bir paketle bizim barış görüşmelerine alet olmamızı mı bekliyorlar?” diye sordu.

Resmi müzakerenin şartları var… Mart ayında yapılması planlanan geniş katılımlı zirvenin  resmi müzakere olmadığına dikkat çeken Ertuğ, resmi müzakerelerin ancak Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün kabulüyle mümkün olabileceğinin altını çizdi.

Yusuf Bahadır AYDIN

KIBRIS TV’de yayınlanan “Kıbrıs’ta Sabah” programında Eda Alisinanoğlu’na konuk olan eski müzakereci Osman Ertuğ, Birleşmiş Milletler (BM) Siyasi ve Barış İnşa İşlerinden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary Dicarlo’nun liderlerle bugün yapacağı görüşmeye ilişkin değerlendirmede bulundu.

DiCarlo’nun 10 Şubat’ta (bugün) adaya gelişi ve liderlerle görüşmeleri hakkında Ertuğ, sınır kapılarına ilişkin yaşanılan sürece dikkat çekti. Rum tarafının Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a yeni geçiş kapıları için sunduğu 8 maddelik önerinin, zaman içinde değiştirildiğini belirten Ertuğ, “Önce ‘bölünemez’ dediler, sonra kendi halklarının tepkisi üzerine 4+4 olarak değiştirdiler. Böyle hileli bir paketle bizim barış görüşmelerine alet olmamızı mı bekliyorlar?” diye sordu.

Mart ayında yapılması planlanan geniş katılımlı zirveye de değinen Ertuğ, bunun resmi müzakerelerle karıştırılmaması gerektiğine vurgu yaptı. Resmi müzakerelerin ancak Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsü sağlanana kadar başlamayacağının altını çizen Ertuğ, “Gerçek eşitlik olmadan, daha önce başarısızlıkla sonuçlanan federal çözüm modeline dönmek anlamsız. 2017’de başarısız oldu ve gömüldü. Kapılar konusunda bile uzlaşma sağlanamazken, ana müzakerelere nasıl başlayacağız?” diyerek  Rumların yaklaşımını eleştirdi.

“BM Barış Gücü Rum tarafının paralı askeri gibi davranıyor”

Birleşmiş Milletler (BM) Barış Gücü’nün görev süresinin bir yıl daha uzatılmasını da değerlendiren Ertuğ, “Geçmişte yılda iki kez yapılan bu karar artık yılda bir alınıyor. Bu da BM’nin bile bu durumdan sıkıldığını gösteriyor. Dünyanın en uzun süren barış gücü operasyonu bu ve kendilerini bir başarı hikâyesi olarak sunuyorlar” dedi.

BM’nin adada barışı koruma misyonunun etkili olmadığını belirten Ertuğ, “Gerçek caydırıcı güç, Türkiye’nin Kıbrıs’taki varlığıdır. 1974’ten beri herhangi bir saldırı olmamıştır. Ancak BM Barış Gücü, barıştan kendilerine pay çıkarmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı. Ayrıca, BM’nin Rum tarafıyla yaptığı anlaşmaların adadaki statükoyu koruduğunu ve Türk tarafını dışladığını söyledi.

Osman Ertuğ, BM’nin Kıbrıs’taki faaliyetleriyle ilgili hukuki sorunlara da dikkat çekerek, “BM Barış Gücü burada kalabilmek için Rum tarafıyla anlaşma yapıyor, bizimle ise yapmıyor. Yıllardır bastırıyoruz ama hâlâ bizimle bir anlaşma imzalamadılar. Bu, hukuka ve uygulamalara aykırıdır” dedi.