‘Bilim Lefkoşa’, kapılarını KIBRIS’a açtı

11.02.2025 - Salı 23:33

Çocukların ufkunu açarak, 6-14 yaş arasındaki 70 öğrenciye eğlenerek öğrenme imkanı sunan ve hayallerini projeye dökme olanağı tanıyan ‘Bilim Lefkoşa’, kapılarını KIBRIS’a açtı:

 

“7 ayrı atölye mevcut”… Girişimcilik, matematik, tasarım, doğa bilimleri, tarım teknolojileri, astronomi ve havacılık, teknoloji atölyesi olmak üzere 7 farklı atölyeyi bünyesinde barındıran Bilim Lefkoşa, küçük yaşta çocuklara ilgi alanlarını keşfetmeleri için olanak sağlıyor.

 

Emine Gül ÖZER

‘Bilim Lefkoşa’ 6-14 yaş grubu öğrenciye eğitim veren ve eğlenerek öğrenme imkanı sunan bir bilim merkezi olarak Başkentin merkezinde yer alıyor.

6-8 yaş / 9-11 yaş ve 12-14 yaş olarak ‘3 ayrı yaş’ grubuna eğitim veren merkezde, toplamda 7 tane atölye bulunuyor.

Girişimcilik, matematik, tasarım, doğa bilimleri, tarım teknolojileri, astronomi ve havacılık, teknoloji atölyesi şeklinde ayrılan atölyeler öğrencilerin ufkunu açarken, ilgi alanları keşfetmelerine de olanak sağlıyor.

Bunun yanında bir de ‘dene yap’ atölyesi bulunuyor. Burası da hayallerin üretime geçildiği alan olarak tanımlanıyor. 10’ar kişilik sınıflarda toplamda 70 öğrenciye eğitim olanağı tanınıyor.

Bilim Lefkoşa Yöneticisi Ömür Sayılı, merkezin kapılarını KIBRIS için araladı, atölyelere dair önemli bilgiler paylaştı.

 

“Bir ‘fikri’ iş hayatına nasıl geçiririz?”

 

   İlk atölyenin Girişimcilik atölyesi olduğuna dikkat çeken Ömür Sayılı, girişimcilik atölyesinin amacına dikkat çekti:

   “Gençlere gelecekte ürettikleri ürünleri nasıl mal edeceklerinin hesaplamasını yaparak, bu ürünü nasıl pazarlayacağına dair eğitim veriyoruz aslında burada. Bunun yanı sıra sunum becerilerini geliştirmelerinde de büyük katkı sağlıyoruz. Çünkü girişim hayatımızın ileri bir noktasında da büyük yer tutuyor. Bir fikri iş hayatına geçirmek, gençlerimize küçük yaşta vermek istediğimiz en önemli eğitimlerden birisi.”

 

“Müfredatımız Milli Eğitim Bakanlığı’ndan bağımsız”

 

Genel anlamda insanların ve gençlerin matematik söz konusu olduğunda ön yargı ile yaklaştığını aktaran Sayılı, “Matematik genelde çok sıkıcı geliyor ama bizim müfredat farklı. Bilim Türkiye içerisinde üretilen bir müfredatımız var, Milli Eğitim’den bağımsız olduğumuz için de yetiştirmemiz gereken konular yok.” dedi.

Bu noktada asıl amaçlarına dikkat çeken Yönetici, şunları söyledi:

“Biz istiyoruz ki gençler burada eğlenerek, öğrensin. Küp, üçgen, prizma, bunun yanı sıra kare, dikdörtgen, hacim hesabı gibi şeyleri severek, anlayarak işleme dahil olsun istiyoruz. Buraya gelen öğrencilerden çok güzel geri dönüşler alıyoruz, çoğunun algısı ve matematiğe bakış açısı değişiyor burada. Bizim eğitimimiz yaparken öğrenmek.”

“El ve motor gelişimi için birebir”

 

Rengarenk ve cıvıl cıvıl bir dünyaya açılan tasarım atölyesinin kapısının aralanmasıyla, sadece sınıf için malzemeler değil, doğadan da toplanan bir çok malzemelerle üretimler ve el becerilerinin harmanlanması üzerine atölyeyi tanıtan Sayılı, “Tasarım atölyesi dediğimizde bazen gençlerin aklına bilgisayar tasarımı gibi şeyler geliyor ama burada çocukların el ve motor becerilerinin daha çok gelişmesi yani sanatsal etkinliklerin yapıldığı bir yer burası. Küçük torna aletleri düşünün, üzerine ahşap çubukları taktıklarında el becerileriyle şekil vererek, onları bir şemsiye gibi hayal gücüne göre şekillendirmelerini sağlıyoruz. Bunun yanında ebru sanatı, taş boyama, etkinlik gibi şeyler yapılıyor. Sınıf dışında doğadan toplanan malzemelerle resim yapılıyor. Burada aslında daha çok gençlerin hayal gücünü kullanmasını istiyoruz.” dedi.

 

“En ilgi çeken yer burası”

 

   İçeriye girildiğinde bambaşka bir dünyaya açılan Doğa Bilimleri Atölyesi’ni tanıtan Sayılı, atölye hakkında şu ifadeleri kullandı:

“Doğa bilimleri atölyemiz en renki, en ilgi çeken atölye. Burada biyoloji, kimya derslerinin harmanlandığı insan hücresinden tutun, bitki hücresine kadar, bunun yanında insan vücudundaki organların yerleri ve şekillerini göstermekte o hücreleri mikroskop ortamında gösterme gibi şeyler yapıyoruz. Gençler burada bunları görerek, deneyimleyerek öğrendiği için, daha kolay öğrenim sağlanılıyor.”

“Bitki, tohum, geri dönüşüm burada..”

Tarım teknolojileri atölyesinin de bitkiler, tohumlar ve geri dönüşümlerle dolu olduğunu aktaran Ömür Sayılı,  bu atölyenin amacını şöyle anlattı:

“Biz şunu istiyoruz, gençler toprağa dokunsun. Z kuşağı dediğimiz telefon, tablet nesili sokaklara çıkmıyor bitkileri tanımlayamıyorlar. Çiçekle papatyayı ayırt edemiyor. Çünkü kitapta gördüğü papatyayla dışarıda gördüğü çok farklı. Bizde istiyoruz ki, toprağa dokunsunlar, tohum eksinler, o tohumun çimlendiğini görsünler. Çocuğun takip edebileceği, toprağa dokunarak üreten bir nesil yetiştiriyoruz. Buradaki 7 atölye aslında gençlerin ilgi alanını ortaya çıkartmak. Tarım atölyesinde teknolojiyle tarımı birleştirerek, insan gücünü minimuma indirerek neler yapılabilir gibi projeleri de destekliyoruz. Çocuğun bu alanda ilgisi varsa, belki tarımda, hayvancılıkta, seracılıkta ne yapılırsa insan gücü minimuma inerse üretim sağlanılır, bunları amaçlıyoruz.”

“Jüpiterin içine kaç dünya sığar?”

Astronomi ve havacılık atölyesinin kendisi için ayrı bir yer tuttuğunu çünkü kendisinin aslında bir astronom olduğunu aktaran Bilim Lefkoşa Yöneticisi Ömür Sayılı, “Konya Bilim Merkezi’nde ve Bilim Üsküdar’da eğitmenlik yaptım. Daha sonra buraya yönetici olarak atandım. Burası gençlerin ufkunu açan bir yer. Astronomi gerçekten çok farklı bir kavram çünkü o hayal gücünü canlandırması gerekiyor öğrencinin.” ifadelerini kullandı.

Dersteki örneklemelerinden bahseden yönetici, “Örneğin diyorum ki öğrenciye, ‘jüpiterin içerisine kaç tane dünya sığar’ genelde resimlerde boyutlar hep aynı olduğu için, öğrenciler de “3-5 tane sığar” diyorlar. Oysa bin 300 tane dünya sığabiliyor. Çocuklar bunu duyduğunda ‘nasıl ya?’ oluyorlar. Bilim Lefkoşa – Bilim Türkiye’nin öğrenciye kattığı en güzel şey, burada öğrenci ne etkinlik yaparsa yapsın tüm atölye içeriklerini evine götürüyor. Akşam anne babasına ‘bakın ben bunları yaptım bugün’ diyor. Öğrenmesi ve bunun takibini yapması daha verimli oluyor. Genç nesilde merak çok fazla, onları tamamlamak bu noktada bizim görevimiz.” şeklinde konuştu.

“Teknoloji atölyesi ve dene yap’ta neler oluyor?”

 

Teknoloji atölyesinde de kodlamanın temellerinin atıldığına dikkat çeken Sayılı, “Öğrencilerin ‘robot yapalım, araba yapalım’ dedikleri kısmın temeli burada atılıyor. Yaş gurubuna göre yapılan kodlamalar burada farklılık gösteriyor. Robotik kodlamanın en temeli olan piksel kavramını anlattığımız hama boncuklarıyla kalemlikler yaptırıyoruz, desenler çıkarttırıyoruz ama işte 9-11 yaş grubunda farklı bir etkinlik yaparken 12-14 yaş grubunda daha farklı etkinlik yapıyoruz.” dedi.

‘Dene yap’ta işin üretim kısmı olduğunu aktaran Sayılı, şunları söyledi:

“Dene yap teknoloji atölyelerine biz 2 grup alıyoruz. Burada yaş kavramı yok. Sınıf bazlı çalışıyoruz. 4-5 ve 8-9’uncu sınıfların katılabildiği bir sınav yaşıyoruz. Sınavda başarılı olan öğrenci yapay zekadan, robotik kodlamaya, nano teknoloji biliminden, mobil uygulamalara kadar 11 farklı alanda 3 yıl süren bir eğitime tabi tutuluyor. Teknoloji atölyesinden sonra burada ‘ben bir uçak yapayım’ desem şurada bir şeyler çıkartabilirim ama uçağın nasıl uçacağı hakkında fikir edinemem oysa öğrenciler burada aldığı o 3 yıllık eğitimle aracın nasıl yürüyeceği, o uçağın nasıl uçacağı konusunda bir fikre sahip oluyor. Amacımız burada geleceğin mühendislerini yetiştirmek. Gençlerin aklındaki fikri projeye dökebilmesini hedefliyoruz.”

YORUM YAZ
Kare Hareketli Banner
Reklam Verebilirsiniz