Biyologlar Derneği’nden Dünya Çevre Günü'nde Su Krizi Uyarısı

Biyologlar Derneği, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada Kuzey Kıbrıs’ta giderek derinleşen su krizine dikkat çekti ve yetkilileri ilgisizlikle eleştirdi. Dernek, iklim değişikliği, azalan yağışlar ve bilinçsiz su tüketimi nedeniyle kaynakların ciddi oranda azaldığını vurguladı.

Açıklamada, Akdeniz iklim kuşağında bulunan Kıbrıs’ın doğal olarak sınırlı su kaynaklarına sahip olduğu, ancak özellikle yeraltı sularının yıllardır aşırı kullanım nedeniyle tükenme noktasına geldiği belirtildi. Güzelyurt Akiferi’ndeki durum örnek gösterilerek, 1989 yılında 28 milyon metreküplük açık verildiği, su seviyesinin ise deniz seviyesinin 50 metre altına düştüğü ve bu nedenle tuzlanma sorununun baş gösterdiği kaydedildi.

Biyologlar Derneği, su krizine çözüm üretmenin yalnızca altyapı değil, sürdürülebilir yönetim ve siyasi kararlılık gerektirdiğini ifade etti.

Bu kapsamda, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Cumhuriyet Meclisi, İçişleri Bakanlığı, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı ile Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı’na bilgi edinme yasası kapsamında sorular yöneltildiği, ancak çoğunluğundan yanıt alınamadığı aktarıldı. Gelen tek yanıtın Başbakanlıktan olduğu belirtilirken, su sorununun Meteoroloji Dairesi’ndeki araç ve personel eksikliğine bağlanması “trajikomik” olarak değerlendirildi.

Açıklamada, “Ne bugün ne de geleceğe dair somut bir çözüm geliştirilmediği açıkça ortada” denilerek hükümetin ilgisizliği eleştirildi. Dernek, kamuoyuna şu sözlerle çağrıda bulundu:

“Eğer bugün susarsak, yarın hep birlikte susuz kalacağız.”

Dernek ayrıca, yönelttikleri soruları da kamuoyuyla paylaştı. Bu sorular arasında:

• KKTC’nin güncel nüfus verileri nedir?
• İklim değişikliğiyle mücadele için yeni bir bakanlık kurulması planlanıyor mu?
• Meteoroloji, jeoloji ve su dairelerinin araç, ekipman ve uzman personel eksiklikleri ne zaman giderilecek?
• Hızlı kentleşme ve turizm baskısı nasıl kontrol altına alınacak?
• Suyun stratejik kullanımı için mevcut bir proje var mı, varsa bu projeler artan nüfusla uyumlu mu?

Açıklamanın sonunda, suyun yalnızca bugünün değil, geleceğin de en kritik sorunu olduğuna dikkat çekilerek, şeffaflık, bilgiye erişim ve bilim temelli planlama çağrısında bulunuldu.