Başörtüsü nedeniyle okula alınmayan kızın annesi: Yıl 2025 ve biz 28 Şubat’ı yaşadık

29.03.2025 - Cumartesi 18:02

İrsen Küçük Ortaokulu’na başörtüsüyle alınmayan öğrencinin annesi Nazlı Şimşek, yaşadıkları mağduriyetin 28 Şubat dönemindeki mağduriyetin bir benzeri olduğunu ifade etti.

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem, KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökcebel ve okul öğretmenleri tarafından öğrencinin okula girmesinin engellenmesine ilişkin görüntüler dün sosyal medyada tepki topladı. Olaya ilişkin yayınlanan diğer görüntüde KKTC Milli Eğitim Bakanlığı Genel Ortaöğretim Dairesi Müdürü Yusuf İnanıroğlu’nun öğrencinin okula alınması gerektiğini belirttiği ancak bu talep okul yönetimi tarafından reddedildiği görüldü.

Lefkoşa’da başörtüsüyle okula girmesine engel olunan 8. sınıf öğrencisinin annesi Nazlı Şimşek, AA muhabirine, yaşadıkları mağduriyeti ve maruz kaldıkları ayrımcılığı anlattı.

“Yıl 2025 ve biz 28 Şubat’ı yaşadık”

Anne Nazlı Şimşek, yaşadıkları mağduriyetin 28 Şubat dönemindeki başörtüsü mağduriyetinin bir benzeri olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Maalesef, yıl 2025 ve biz 28 Şubat’ı yaşadık. Çocuğum ayrı biz ayrı ikna edilmeye çalışıldık. Türlü iftiralara maruz kaldık. Çocuğumuza zorla başörtüsü giydirdiğimiz söylendi. Böyle bir şey nasıl mümkün olabilir? Kızım kendi iradesiyle örtündü. Ancak, 3 haftadır eğitim alamıyor. Çocuğum eğitiminden geri kalıyor ve bunu yapanlar öğretmenler sendikası. Eğer eğitimciler ve çocuğumun eğitimine bu kadar önem veriyorlarsa onu okula alsınlar.”

Kızının yarıyıl tatili karnesini almaya gittiği gün kendi iradesiyle tesettüre girmeyi tercih ederek başörtüsü giydiğini ve tatil sonrası da okula bu şekilde gittiğini anlatan Şimşek, birkaç gün sonra okul yönetimi tarafından kızının “Böyle gelmen yasak, okul kurallarına aykırı!” şeklinde uyarıldığını ve sonra kendilerinin okula çağrıldığını söyledi.

Şimşek, okul yönetimi ile aralarında müzakere ettikten sonra yönetimin kızının okula başı kapatan bone ile ikna olduğunu ancak 4 gün sonra kızını yine sıkıştırdıklarından bahsederek, “Ben onları kızımın göz tansiyonu olduğunu ve ağlamaması gerektiğini söylemiştim. Kızım o gün okuldan ağlayarak eve geldi. Ben de okulu aradım. Onlar, kızımın iyiliğini düşündüklerini söylediler. Daha sonra, ‘Biz çocuğun iyiliğini düşünüyoruz, çocuğun işte okul hayatını, sağlığını, psikolojisini düşünüyoruz.’ gibisinden konuştular.” dedi.

Kızının daha sonra da aynı bone ile okula gitmeye devam etmesinin ardından okul idaresinin kızı hakkında disiplin işlemi başlattıkları haberini aldıklarından bahseden Şimşek, grafik tasarım eğitimi almak isteyen kızına Hala Sultan İlahiyat Koleji’ne gitmesinin tavsiye edildiğini ancak kızının okulunu sevdiğini ve bırakmak istemediğini söyledi.

“Çocuğum 3 haftadır okula gidemiyor”

Şimşek, kızının başörtüsü tercihi nedeniyle eğitim hakkının öğretmenler sendikası tarafından engellendiğini ve türlü iftiralara maruz kaldıklarını kaydederek şu şekilde konuştu:

“Çocuğum 3 haftadır okula gidemiyor. Maalesef bunu yapanlar eğitimci. Bu arada çocuğum okula geldiği için diğer öğrencilerin de hakkına giriliyor. ‘Bu çocuk okula alınırsa ders yapılmıyor, sınav varsa sınavlar yapılmıyor, öğretmenler greve gidiyor. Biz de dışarıda bekliyoruz alsınlar diye. Biz kaç gündür böyle yaşıyorduk. Daha sonra sizin gördüğünüz görüntüler yaşandı. Biz kaydetmedik, hatta bizim isteğimizin dışında çekildi ve onları yapmamaları gerektiğini bunun bir suç olduğunu söyledik ama görüntüler yayıldı.”

Kendilerine, “Birilerinin piyonu, bir yerlerden para alıyorlar” gibi iftiralar atıldığını ve diğer velilerin kızına karşı kışkırtıldığını söyleyen Şimşek, kendilerinin hiç bir siyasi bağlantısı olmayan sıradan bir aile olduklarını ifade etti.

“Gidin buradan, burası sizin değil!”

Şimşek, psikolojik olarak çok zor şeyler yaşadıklarını ve adeta 2025 yılında 28 Şubat’ı yaşadıklarını anlatarak, “Kızımın iradesi çok sağlam. Onun iradesi bizi ayakta tutuyor. Biz onun sayesinde ayakta durabiliyoruz elhamdulillah.” diye konuştu.

Kendilerinin hem Türkiye hem de KKTC vatandaşı olduklarını ve bu yüzden “Gidin buradan, burası sizin değil!” gibi sözlere maruz kaldıklarını anlatan Şimşek, KKTC’nin de Türkiye’nin de kendi vatanları olduğunu ve bu yapılanın ayrımcılık olduğunu söyledi.

Şimşek, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde (GKRY) benzeri bir olayın yaşandığını ancak oradaki başörtülü kızın okuluna gitmeye devam ettiğini anımsatarak sözlerini şu şekilde tamamladı:

“GKRY’de kız kapandıktan sonra okuldan uzaklaştırılıyor ancak daha sonra Milli Eğitim Bakanlığı çocuktan özür diliyor. Kız şu anda eğitimine devam ediyor. Ben bir Müslüman ülkesinde yaşıyorum ama… Biz yıllarımızı verdik buraya. Biz birbirimizden ayrılamayız ki. Onlar benim kardeşlerim. Hepsi benim kardeşlerim. Biz kardeş kardeş yaşıyoruz. Ayrımcılık yapmaya ne gerek var? Sadece çocuğumun okumasını istiyorum. Çocuğumun eğitim hakkının elinden alınmasını istemiyorum. Hayallerinin peşinden koşmasını istiyorum. Ben bir anneyim. Ne diyebilirim ki?”

Ne olmuştu?

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem ve okul öğretmenleri dün, bir 8. sınıf öğrencisinin başörtüsüyle okula girmesine izin vermedi.

Milli Eğitim Bakanlığı Genel Ortaöğretim Dairesi Müdürü Yusuf İnanıroğlu, öğrencinin okula alınması gerektiğini belirtmiş ancak bu talep okul yönetimi tarafından reddedilmişti.

Görüntüler sosyal medyada büyük tepki toplamıştı.

YORUM YAZ
Kare Hareketli Banner
Reklam Verebilirsiniz