VAKİT KIBRIS VAKTİ

Dünyanın teknolojiye iyice entegre olması sonucunda, insanlar birbirlerine çok kolay ulaşma imkanına kavuşmuş, haberler, olaylar, durumlar anlık olarak dünyanın en ücra köşelerine bile ulaşma imkanına erişmiştir.

Her dönem dünyanın merkezine coğrafyanın bir parçası oturtulmuş, gündem adeta onun etrafında şekillendirilmiş ve tüm gelişmeler o perspektifte sonuca itilmiştir.

Günümüzde dünyanın birçok bölgesinde kaynaklar için savaş çıkarılmış, asıl hedef gizlenerek özgürlük ve çağdaşlık naraları atan küreselciler eliyle o bölgenin nimetlerine çökme işlemi tarih boyunca yürütüldüğü gibi aynı ihtirasla sonuca götürülmeye çalışılmaktadır.

Güneyde Arap baharı kılıfıyla başlamış ülke iktidarlarını devirerek değiştirme yöntemiyle coğrafyadaki kaynakları ele geçirirken yönetimleri kontrol altına alma hareketi, Kuzeyde Ukrayna – Rusya Savaşı ile bölgenin gücü olarak görülen Rusya’yı zayıflatma, Akdeniz havzasından çıkmasını sağlama ve Ukrayna’yı köşeye sıkıştırarak doğal kaynaklarını ele geçirme hareketi, bir yandan ise doğumuzda ki Filistin katliam işgali ile başlatılan Akdeniz havzasının tüm sınırlarına yerleşerek Akdeniz de ki yeraltı kaynaklarının hakimiyetini ve yönetimini ele geçirme niyeti.

Akdeniz de ki en büyük söz sahibi Anavatanımız Türkiye’mizi köşeye sıkıştırmak ve gözdağı vermek için Yunanistan da kurulan üstler bir yanda, konunun tam kalbindeki güzelim ülkemizin güneyinde hukuka aykırı askeri üstler kurarak adeta bir kuşatma hareketinin sürdürüldüğü gerçekliği bizlere göstermektedir ki;

Bundan sonraki süreçteki nimetlere çökme sırası Akdeniz’e gelmiştir.

Yani VAKİT KIBRIS Vaktidir!

Bizler de bu ülkenin vatanperverleri olarak bu durumu okuyabiliyor ve yıllarca insanlık dışı yürütülen tecritlerin son bulması, Vatan bellediğimiz bu topraklarda yaşayan Türklerin, yani halkımızın gasp edilen haklarının iade edilmesini kaleme almak, dünya gündemine taşımak hedefindeyiz.

1983 te kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletimizin ilelebet yaşamasını, iki egemen eşit devlet zemininde anlaşma koşullarının oluşturulmasını, ülke yönetiminde bulunanlara ve bulanacaklara katkı sağlayarak makro ve mikro düzeyde doğruya yönlendirme arzusu ile bu toprakların sahibi olan bizlerin yok sayılan insanlık haklarının geri verilmesini ve bölgedeki doğal kaynaklarda pay sahibi olduğumuzu, dünyanın hala vicdanlı kalabilen insanlarına duyuran ses olmak istiyoruz.

Bu süreçte oluşuma katkı koyan tüm arkadaşlarımıza şükranlarımızı sunuyor, bundan sonra emekleri ile bize destek verecek dostlarımıza canı gönülden teşekkür ediyoruz.

Atamız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün;

‘’Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir.’’

öğretisinden aldığımız ilhamla kalemimiz kılıçtan keskin, gazamız mübarek olsun.

METİN YILGIN
Genel Yayın Yönetmeni